Lizbon’u bu kadar özel kılan, kendine has havasını oluşturan, sanki Avrupa’nın diğer şehirlerine ait değil de başka bir dünyanın parçası olduğunu söyler gibi bize seslenen bu ufak şehrin derin ruhunu tarif eden şey ne? Eski şehrin dar sokakları arasında birden bir film setindeymiş gibi beliren tramvayın ritmi mi, tepelerin arasından birbiri ardına dizilen çatıları mı, köşe başlarında yakaladığınız kafelerinde oturanların imrenilesi sakin hali mi, nehrin buruk rengi ya da şehrin melankolisiyle...
Read more...What makes Lisbon so special? What makes its ‘sui generis’ atmosphere, its ‘distant’ mood from other European capitals? Why does it look like it belongs to some other world? What comes to your mind when you think of this small but ‘intense’ place? The slow rhythm of a tram appearing suddenly on a narrow street, the roofs that look as if they stand on top of one another, the reserved mood of the locals sitting in cafés, the bitter colour of the river or the verses of the poet who is...
Read more...