Rio’nun eski şehri ‘Centro’, şehir merkezi. Eski başkentin tüm tarihi yapıları burada, plaj kenarlarındaki siyah beyaz taştan kaldırımlar burada da aynı, gündüzleri insanlarla dolup taşan bu iş merkezi geceleri kimseleri bulamayacağınız ıssız sokaklara dönüşüyor.
Ben bir gece Teatro Municipal’de İspanya’dan gelen ünlü flamenko topluluğunun Carmen isimli gösterisine denk geldim. 19. yüzyılın ikinci yarısında Rio başkentken belki de daha da canlı olan kültür hayatını hayal edersek o dönem neden böyle gösterişli- girişinde grek tarzında sütünlar, iki yanı yeşil kubbeler, içindeki resimler ve görkemli merdivenler, binden fazla seyirciyi ağırlayan ahşap koltuklar, bir salonun yapıldığını anlayabiliriz. Bugün daha çok bale ve klasik müzik konserlerinin verildiği bu olağanüstü salonda İspanya’dan gelen ünlü klasik flamenko topluluğunun gösterisini izlemek çok keyifliydi. İzlemeye gelenlerin şıklığı Avrupadaki seyircilerinkini aratmıyordu, seyircinin coşkusu ise Brezilyalıların o hiç sakınmadıkları hayranlık ve yaşamdan keyif alma hallerinin beni onlarda en çok hoşuma giden özelliklerinin bir teyidi oldu.
2011’de Amerikan başkanı Obama’nın Rio ziyaretinde konuşma yaptığı bu yerde dinleyicilerine Brezilya’ya ithafen ‘pais tropical’, ‘tropikal ülke’ diye başlamıştı…