Plaza Mayor’un bir başka kapısından çıkıp yine Sol Meydanı’na doğru yürüyorum, bu sefer Atocha caddesi boyunca, ileride Anton Martin metro istasyonunun karşısındaki sokaklardan sol tarafa dönüyorum, burası Plaza de Santa Ana, bir kenarında İspanyol Tiyatrosu, tiyatronun hemen karşısında şair Lorca’nın bir heykeli, meydanın bir köşesinde geleneksel flamenko barlarından biri, geri dönüp Atocha caddesine çıkıyorum. Anton Martin istasyonunun paralelindeki sokakta Cine Dore sineması her Madrid’linin çocukluk hatırasında var olan şehrin en eski sinema salonu… Atocha caddesi boyunca aşağıya doğru inerseniz caddenin sonunda sağ tarafta Arte Reina Sofia Müzesi’ni göreceksiniz, karşısında Atocha tren İstasyonu, sola dönüp Retiro parkını sağ tarafınıza alın, devam edin, Prado Müzesi’ni geçeceksiniz. Cadde Cibeles Meydanı’na varacak, sağ köşede Palacio Cibeles, bu görkemli bina ana postane binası ve çok amaçlı bir kültür merkezi, Kandinsky sergisine rastlıyorum. İster içeri gidip terasa tırmanın ve Cibeles Meydanını seyredin ister yürüyerek Cibeles Meydanını geçin ve tekrar Gran Via’ya doğu yukarı çıkıp başladığınız yere dönün.