Mapocho nehrinin iki tarafında da bohem, renkli, eğlenceli semtler yer alıyor. San Sebastian Üniversitesi’nin bulunduğu mahalle Bella Vista’nın başlangıcı sayılabilir. Bu bölgenin bu kadar yabancı ziyaretçi çekmesinin nedeni La Chascona’nın, Pablo Neruda’nın evinin burada bulunması. Birbirine paralel renkli sokaklar kafeler, restoranlar ve barlarla dolu. Reggae klüplerinden turun Tripadviser yıldızlı restoranlara kadar bir çok mekan burada. Terasındaki manzarası ile ünlü Matilde restoran için her zaman rezervasyon gerekli. Meydanda bugün otel olan kırmızı bir ev, yanında Teatro Mori (Mori tiyatrosu).
Nehrin diğer yakasında ise Lastaria mahallesi yine tarihi bir semtin dönüştürülerek şık kafelerin ve restoranlarla turistik hale geldiği başka bir yer. Şili’deki çok güzel Peru restoranlarından biri Tambo ve bir diğer restoran Mulato, harika kitapçı Ulysses burada yer alıyor. Burada önemli bir yer Gabriela Mistral Kültür Merkezi, açık ve kapalı alanları ile bir çok kültürel faaliyetin gerçekleştiği bu yer gündüz ve akşam canlı, ön cephesi ana cadde Libertador’a, arka cephesi ise Lastarria mahallesinin arka sokağına çıkıyor, mutlaka uğramanız gerekli (Gabriela Mistral Pablo Neruda’dan önce Nobel Edebiyatı’nı almış bir kadın şair. O da Neruda gibi Şili’nin ücra bir köşesinden çıkıp yazdıkları ile dünyaya mal olmuş.).
Bir diğer mahalle şehrin önemli olaylarda, siyasi hareketlerde toplanma yeri olarak kabul edilen Italia Meydanı’nın olduğu bölge Providencia’da yer alan Barrio Italia; burası da yine şık ve pahalı tasarım mağazalarının, pasajların, kafelerin olduğu turistik denebilecek bir yer. Café La Candelaria bir pasajın içinde Viktoryen tarzda demir sandalyelerin üzerinde oturup porselen çaydanlıklarda çay içebileceğiniz hoş bir mekan.