Peki bu sanat denilen şey nereden çıktı? Neden var? Prado Müzesi’nin koleksiyonundaki binlerce eserden seçilmiş 137 tanesi sanatın kendi varoluşu hakkında düşünmesi amacıyla seçilmişler. Orta çağlardan 19. yüzyılın başına, müzenin kuruluş senesi 1819’a kadar olan dönemi kapsayan bu seçilmiş eserler belli temalar etrafında sunuluyor: din, mitoloji, portreler, sanat koleksiyonerleri, …
Dini temalı tablolarla başlıyor sergi. El Greco’nun Veronica’nın eşarbı isimli tablosu, Orta Çağlarda oldukça yaygın olarak kullanılan bir dini ikonografi imiş. Söylendiğine göre İsa’nın terli ve kanlı yüzünü sildiği eşarbı Veronica isimli kadın muhafaza etmiş. İsa’nın sureti kumaşın üzerinde görüyorsunuz. Sanatın katolik dininden ayrılmaz varlığı, meşruiyetini dine dayandırdığı anlatılıyor. Daha sonra mitolojiler bölümüne geçiyoruz. Greko-roman mitolojilerinden biri, Narcissus’un kendi suretinin suya yansımasına hayran olması… Diğer bölüme geçerken müze bize iki sanat eseri arasındaki bağı gösteriyor, Velazquez’in Las Meninas tablosu ve Cervantes’in Don Kişot romanı arasındaki ilişki; biri romanın içinde roman, diğeri resmin içinde resim…
Bir sonraki bölüm Tiziano’ya özel olarak ayırılan kısım. Tiziano, Vecellio di Gregorio, 15. yüzyıl İtalyan ressamı….. tablosunun tam karşısında Velazquez’in Las Hilanderas tablosu, yine Las Meninas’taki gibi birden fazla salon aynı tablonun içinde. Bu tabloda Velazquez Tiziano ve Rubens’e referans vermiş… Sona doğru yaklaşırken sanat toplayıcılarına bir gönderme. Galerideki adam, bir koleksiyoneri seyrediyoruz, etrafı topladığı tablolar ile çevrili… Son olarak bir göz yanılsaması ile 3 boyutlu gibi algıladığınız o meşhur tablo, camdan atlayıp tablonun dışına çıkıverecekmiş gibi duran o erkek çocuğu. Fransız düşünür Baudrillard’ın bir kitabına verdiği isim ‘tromp l’oeil’…