Petrópolis Rio’ya yaklaşık 70 km mesafede ormanlık dağların ardında bir imparatorluk şehri var: Imparator Pedro’nun şehri anlamına gelen bu şehir, güzel havasıyla kraliyet ailesini cezbetti ve yazlık imparatorluk sarayı ile 19. yüzyılda imparatorluk şehri haline geldi. Daha sonra sanatçılar ve entelektüelleri de kendine çeken bu yerde şaşırtıcı iki yaşam hikayesinin izleri var.
Modern hafif uçakların ilk örneklerinden kanatlı uçakları geliştiren Dumont, Brezilya’nın Madenler eyaletinde geniş kahve tarlalarının sahibi varlıklı bir ailenin oğlu. Hayat hikayesinde uçma arzusunun bu geniş tarlalarda Brezilya’nın harikulade ve uçsuz bucaksız gökyüzünü seyrettiği uzun öğleden sonraları geldiğini yazıyor. Jules Verne kitapları ile daha da beslenen hayal gücü. 17 yaşında ailesiyle Fransa’ya taşınmış ve yaşamının büyük bölümünü burada geçirmiş ve 1906’da Avrupa’da gerçekleştirilen ilk motorlu uçuşa imzasını atmış. Hayatının ileriki yıllarında tekrar döndüğü Brezilya’da kendi geliştirdiği uçakların savaşlarda kullanılmasından etkilenerek belki girdiği depresyon sonucu 1932 senesinde, 59 yaşında, kendisini asarak intihar ediyor.
Bu küçücük şehirde, at arabaları ile yazlık sarayların arasında dolaşırken öğrenmeyi beklemediğiniz başka bir hikaye. Bu sefer Avrupa’dan buralara gelmiş bir entelektüelin hikayesi. Stefan Zweig Avusturyalı romancı, oyun ve biyografi yazarı, gazeteci. 1920’ler ve 30’larda dünyanın en popüler yazarı. Varlıklı yahudi bir ailenin oğlu. Evrenselliğe ve Avrupalılığa inanıyor, ailesinin yahudi kökenli olması bir kaza sadece. En verimli dönemleri Salzburg’da, Münih’de geçti ve onlarca minik roman, biyografi yazdı. 1934’lerde Hitler’in büyüyen iktidarından kaçarak, ki kitapları Naziler tarafından yakılmıştı, önce Londra’ya yerleşiyor, burada da rahat hissedemiyor ve New York’a, Arjantin’e ve Paraguay’a seyahat ediyor ve son olarak Brezilya’ya yerleşiyor karısı ile. 1942’de Petropolis’te yaşadığı evde karısı ile birlikte hayata veda etmeyi kararlaştırıp arkasında bir mektup bırakarak intihar ediyor.