Kariye Müzesi İstanbul’da Ayasofya’dan sonra en önemli ikinci Bizans eseri olarak kabul ediliyor.Yapımı 13. yüzyıla uzanan bu kilise Osmanlı zamanında camiiye dönüştürülmüş, içindeki mozaikler ahşap tahta ile kaplanmış ve Cumhuriyet döneminde yeniden açılıp restore edilerek müze statüsünü kazanmıştır. Daha sonra tekrar Camiiye çevrilmiştir.
Kilise dışarıdan oldukça sade mimarisi içindeki çok değerli mozaiklere dair bir fikir vermeyebilir. Ama içeri girdiğiniz anda tüm duvarların kaplı olduğu mozaikler ünlü İtalyan ressam Giotto’nun İtalya’daki eserleri ile kıyaslanacak önemde. Kariye’nin önemi ve anlamı Hristiyanlık tarihini tasvir eden onlarca mozaikte saklı.Chora, Kariye Kelime anlamı ‘dışarıda’, ‘şehrin dışında’, o dönemin Konstantiniyesi’nin şehir duvarlarını hayal ettiğinizde şehrin dışarıda kaldığını anlayabilirsiniz. Aynı zamanda ‘yaşanılan yer’ Hristiyanlıkta mecazi anlamı ile İsa’nın yaşayanların mekanı, yeri olduğu anlamına da geliyor.
Girişte yer alan mozaikte İsa sol elinde İncil, sağ eliyle takdis işareti yaparken, ‘Hz.İsa, yaşamın mekanı’ ve ‘Kora’ yazıları yer alıyor. Hemen sağ taraftaki kubbenin içinde birçok figür göreceksiniz. Pantokrator İsa tasviri ve iki sıra halinde İsa’nın atalarına ait bu figürler üst kısımda, Adem’den başlayarak Seth, Noah, Cainan, Maleleel, Jared, Lamech, Sem, Heber, Saruch, Nachor, Thara, Abraham, İsaac, Jacop, Phalec, Ragau, Mathusala, Enoch, Enos ve Abel ‘in yer aldığı 24 atası. Alt kısımda ise Yakup’un 12 oğlu ile Judah’ın 2, Pharez’in bir oğlunun figürü yer alıyor.
Girdiğiniz bir sonraki kapı sizi daha büyük bir salona alıyor ve o kapının üzerindeki mozaik Meryem’in ölümünü anlatıyor. Hz. Meryem yatarken etrafında havariler, Kudüslü kadınlar ve elinde tuttuğu bebeğin Meryem’in ruhu olduğu söylenen Hz. İsa.Dönemin hükümdarı Bizanslı Theodoros Metokhites’in kilisenin maketini İsa’ya sunduğu sahnede yine ‘İsa Mesih, yaşayanların yeri’ yazısı yer alıyor.
Kariye’de uzun seneler süren restorasyon çalışmaları nedeni ile tüm mozaikleri aynı anda göremiyor ve diğerlerini bir sonraki ziyaretimize bırakıyoruz. Kariye’den çıkıp Tekfur Sarayı’na doğru yürüyor ve Bizans döneminin ilk sarayı olarak inşa edilen bu binada yer alan Çini Müzesini geziyor, Osmanlı dönemine ait birçok camiinin içinde gördüğümüz çinilerin nasıl üretildiğine dair detaylı sunumları izliyoruz. Müze Pazartesi günleri kapalı.