Sao Paulo’nun bir eski şehri var evet! Sao Paulo’nun kuruluş yeri neredeyse beş yüzyıllık bir geçmişe sahip. Neo klasik ve barok binalar, sanat merkezleri, tiyatro, pastaneler, grafiti kaplı bina duvarları, şehrin diğer yerlerinde gökdelenlerin arasında yürürken hissedemeyeceğiniz bir yanı var buranın, bir karakteri var diyelim. Geceleri biraz tekinsiz olabilse de gündüzleri her zaman hareketli.
Yürüyüşümüze Belediye Tiyatrosu Teatro Municipal’den başlıyoruz. Opera Binası olarak yirminci yüzyılın başında inşa edilen bu bina şehrin kartpostal karesi haline gelmiş. Gerçekten de Avrupa’da göreceğiniz türden bir Opera binasının tüm ihtişamına sahip, bin beş yüzden fazla izleyici ağırlayabiliyor, en ünlü sanatçıların sahne oldığı bu bina bugün Sao Paulo Senfoni Orkestrası, Sao Paulo Korosu, Sao Paulo Balesi gibi daha birçok başka grubun da provaları için kullandığı merkezi. Tiyatronun bulunduğu Praça de Azevedo’da kısa mesafede bulunan yakınlarda açılan Sanat Meydanı son bir kaç senedir Tiyatro’ya ek bir alan olarak hizmet veriyor. Sao Paulo gibi bir şehrin hiç dinmeyen dinamiğini sanat sahnesinde de görmek mümkün, hangisine gideceğinize karar vermekte zorlanacağınız türden bir çeşitlilik var bu şehirde. Azevedo meydanını üstten geçen köprüden geçerek gökdelenlerle palmiye ağaçlarının birleştiği noktadan seyretmek de mümkün, aşağıdan yürüyerek grafiti duvarları seyrederek geçmeniz de.
Meydanı geçtiğinizde ara sokakların birinde Brezilya Bankası Kültür Merkezi’ne giriyoruz. İçeride Amerikalı efsane ressam Basquiat sergisini geziyoruz. Belki de grafiti kültürü dünyayı sarmadan önce şehrin duvarlarına yazı yazmayı sanat haline getiren ve pop sanatta çığır açan dönemin en önemli sanatçılarındandı Basquiat. Eski şehrin sokaklarında yürümeye devam ediyoruz. Azevedo Meydanı’nı tekrar geçip tiyatronun arkasından Republica tarafına yürüdüğümüzde sağımızda halka açık kütüphane Mario de Andrade Kütüphanesi. Girişinde elinde bir açık bir kitap ile sizi karşılayan uzun heykeli geçip salonlardan birine girdiğinizde saatlerce oturup kitap okuyabileceğiniz ücretsiz bir alan, şehrin ilk halk kütüphanesi. Kütüphaneyi geçip sağdaki caddeye dönüp biraz ileride yine ana cadde Ipiranga’ya ulaştığınızda ise eski şehrin bir diğer önemli meydanı Republica’ya varıyorsunuz.