Bolivar Meydanı’ndaki bu saray ve girişinde belki de Cartagena’nın en güzel kapısı, bunca işkencenin ve cinayetin gerçekleştiği yer olabilir mi?
Engizisyon Mahkemesi 1610’da Meksika ve Lima ile birlikte Güney Amerika’daki üçüncü mahkemesi olarak kuruluyor ve faaliyette bulunduğu süre boyunca 900 kadar kişi bu kanlı binanın esiri oluyor. İşte tüm sayılar burada: 1610’dan 1821’e kadar 211 yıl boyunca Engizisyon Mahkemesi olarak faaliyette bulunmuş burası, 800’den fazla kişi tutuklanmış, 56’sı ölüme mahkum edilmiş, bazıları halkın önünde olmak üzere.
Peki kimdi bu tehlike arz edenler ve öldürülmesi gerekenler? Katolik dininin ‘öteki’ olarak gördüğü herkes: büyücüler, büyü ile hastalıkları tedavi edenler, yasak kitapları okuyanlar, iki eşliler, falcılar, evlilik dışı ilişkide bulunanlar, dine küfredenler, yahudiler, Luteryenler, Muhammedciler (müslümanlar demek isteniliyor), kısaca Katolik dinine mensup olmayan herkes.
Ağaçlarla kaplı arka bahçesinde bugünkü huzurlu havasını bir kenara bırakın, bu 200 kadar yıl boyunca, giyotinle, asılarak birçok kişiyi ölüme mahkum edilmiş. Bu aletler de sergilenmekte. Müzenin bir kısmında ismiyle ve yaşıyla suçlulardan bazıları: 20 yaşında bir kız, suçu tanrıya küfretmek, 38 yaşında bir kadın, suçu şeytanla işbirliği yapmak, 41 yaşında başka bir kadın, suçu büyücülük. Aslında yüzyıllardır kendi inanışlarını devam ettiren yerli halkın belki de her gün çok normal olarak yapıp hayatına devam ettiği bir yaşam ve onu değiştiremeyecek olmaktı korktukları.