Şehirdeki en büyük tek parça saray binası olma ünvanına sahip Dolmabahçe Sarayı, İmparatorluk’un son altı padişahın ve son Halife Abdülmecid’in ve Cumhuriyet’in kurucusu Atatürk’ün aralıklarala dört sene boyunca ikamet ettiği ve vefat ettiği yer olması ve Batılılaşma sürecinin mimarideki en önemli örneklerinden olması nedeniyle oldukça önemli bir yer.
Antik çağlardan beri liman işlevi gören bu bölgede Sultan Abdülmecid döneminde ondokuzuncu yüzyılın ikinci yarısında inşa ediliyor. İçlerinde meşhur mimarlar Balyanların da bulunduğu bir grup kalfa tarafından inşa süreci gerçekleştiriliyor. Türkiye’deki en büyük saray olma unvanına sahip 285 oda, 44 salon, 68 tuvalet, 6 hamamdan oluşan bu büyük yapı ana iki bölümde gezilebilir: devletin yönetim işlerinin gerçekleştirildiği İdari Bölüm ‘Mabeyn-i Hümayun’ (Selamlık) ve padişah ve özel yaşamına ait ‘Harem-i Hümayun’ (Haremlik). Saray ayrıca Saat Kulesi ve Resim Müzesi gibi diğer kısımları da içermekte. Barok, Rokoko, Neo-klasik gibi çeşitli Batılı mimari tarzlar ve geleneksel Osmanlı öğeleri kullanılmış.
Sarayı ziyaret edenlerin aklında kalacak önemli öne çıkan yerleri Selamlık bölümündeki etkileyici Muayede (Bayramlaşma) Salonu; Saltanat Kapısı, Haremlik kısmındaki Mavi Salon- Hünkar Sofrası.
Giriş bileti aynı zamanda sarayın yanında yer alan portre tablolarını göreceğiniz Tablo Müzesi için de geçerli; güzel bir açık hava kafesi var. Saray’ı girişte ücretsiz olarak temin edebileceğiniz sesli rehberle gezebilirsiniz.
Dolmabahçe Sarayı Pazartesi günleri kapalı, aldığınız bilet bir hafta süreyle geçerli ve Resim Müzesi’ne giriş de dahil.