Puerto Madero’nun hemen bitiminde ana caddeye çıkıp sola döndüğünüzde meydanda bulacağanız ve size Fransa’daymışsınız hissi verecek bu görkemli bina Kirshner Kültür Merkezi. Arjantin Başkanlarından Kirshner’in ismini taşıyan eski postane binası son 2015’ten itibaren kültür merkezi olarak faaliyet gösteriyor. Dokuz katlı binada bir konser salonu, beş oditoryum, on sekiz hol, kırk sanat galerisi, iki teras, on altı prova odası bulunuyor ve takvim her zaman etkinliklerle dolu.
Halka açık ücretsiz gezebileceğiniz bu merkezde üç kata yayılmış ‘Democracia en obra’ sergisini geziyoruz. Hem Arjantinli hem yabancı sanatçıların katılımıyla on salona yayılmış kolektif ve multidisipliner bir sergi hazırlanmış, video işlerinden heykele, fotoğraftan performansa birçok formda hazırlanmış. Arjantin’in otuz beş senelik demokrasi deneyiminden yola çıkarak hazırlanan sergide hemen hemen tamamı demokrasinin günümüzdeki durumunu eleştiren nitelikte işler bulunuyor.
Zaqistan adlı iş ABD’li sanatçı Zaq Landsberg’in ABD’nin Utah eyaletinde bir çölde 610 dolara satın aldığı iki dönümlü araziyi bir ülkeye dönüştürüp, önce dönemin Bush yönetimine bir tepki olarak, sonraları ise gerçek bir ülke haline gelme çabası ile. Sanatçı ulusların meşruiyetinin nasıl oluştuğunu sorgulamış, video işi oldukça zeki ve eğlenceli. Portekizli sanatçı Marco Godinho’nun duvarda dünya haritasına benzeyen damgalardan oluşan işi, yakından baktığınızda ‘forever immigrant’, ‘sonsuza kadar mülteci’ yazıyor.
Brezilyalı siyasi yazar Eduardo Rombauer ‘Demokrasi nedir?’ isimli videosunda birçok siyasi aktivist ve yazara ‘Demokrasi nedir?’ sorusunu sormuş.
Arjantinli sanatçı Mondongo’nun Marca (Dollar) isimli işi tavandan asılı bir büyük amerikan doların üç boyutlu temsili paranın donmuş bir arzu nesnesi gibi havada asılı kaldığı bir iş.
Aynı salonda Arjantinli sanatçı Cristina Piffer Doscientos pesos fuertes (iki yüz güçlü peso) adlı işinde duvara graffiti tarzında Arjantin para birimi pesoyu çiziyor, sanatçının ‘Paranın izleri’ adlı seri çalışmasından bir parça. Bir başka Arjantinli sanatçı Panlo Suárez Cucaracha isimli işinde duvarda tırmanan çıplak bir adamın heykelini yapmış, başarıya tırmanan kapitalist sistemdeki bireye eleştirel bir gönderme var.
Arjantinli sanatçı Marta Minujin ‘Partenon of Books’ adlı çalışmasında 1983’te (Arjantin’in demokrasiyi başlangıç alan miladı) Buenos Aires’in ana caddelerinden biri 9 de Julio’da , Atina’nın Parthenon’unu referans alarak, metal bir yapı ve üzerinde yirmi bin kitap (çoğu askeri darbe döneminde yasaklanmış) kitabı sergiliyor. Sanatçının geçen sene 14. Documenta’da benzer bir iş sergilenmişti.
Devamında Arjantinli sanatçı Eduardo Gil’in 1983 senesinde kolektif bir hareket olarak başlayan Siluetazo’yu anlattığı fotoğraflar bulunuyor. Askeri rejimin sona ermesiyle başlayan demokrasi hareketi marjinal kesimlerin mücadele alanının dışına taşarak sanatçılar, insan hakları aktivistlerin de katılımıyla birlikte bu hareketle ses bulmuş, aktivistler bedenlerinin siluetlerini çizip bastırmışlar ve böylece yok olanlara atıfta bulunmuşlardı.
Son olarak Buenos Aires’li grup ‘Grupo Etcétera’ ‘Errorismo’ ismiyle başlattıkları harekette -‘Hatacılık’ diye tercüme edilebilir- Şubat 2009’da Buenos Aires’in Vila Crespo adlı mahallesinde, Filistin ve İsrail adlı iki sokağın kesişiminde bir performans gerçekleştirdiler, ki burası dünyada bu iki devletin isminin yanyana yer aldığı tek şehir alanıydı.