İşte bu renkli kapılar, Marquez’in Modern Sanat Müzesi’nin girişindeki çerçeveli yazısında anlattığı kendi kaderi olan Cartagena kapıları. Bazıları bir eve, bazıları bir kiliseye açılıyor. En güzellerinden biri, zerafeti ve güzelliğinin aksine Engizisyon Sarayı denilen, içinde iki yüz kadar yıl boyunca işkencelerin ve öldürme eylemlerinin geçtiği saraya açılıyor, ne tuhaf. Marquez’in dediğine göre kapıların yeri de değişirmiş Cartagena’da, bazı kapıları bir gün başka bir yerde görürmüşsünüz. İçerisi bazen ev olurmuş, bazen bir kuaför salonu. Bu Karayip şehrine bir film seti hissini verdiren şeylerden biri de bu olsa gerek.