Arte Reina Sofia Müzesi’nden çıkıp da Prado Geçiti denilen caddeye indiğinizde karşınızda hemen Atocha tren istasyonunu göreceksiniz. Kırmızı kiremit cephesi ve içindeki tropikal botanik bahçesi ile dünyadaki en güzel tren istasyonlarından biri tarihin en acı saldırılarından birine de sahne olmuştu. 11 Mart 2004’te sabah saatlerinde, tam da sabah birçok insan işlerine giderken eş zamanlı on kadar bomba patladı ve 191 kişi öldü. Genel seçimlerden üç gün önceydi ve seçimlerde Irak işgaline destek veren Aznar hükümeti yenilgiye uğradı.New York’taki 11 Eylül 2001 ikiz kulelere yapılan saldırılar bir dönüm noktası oldu ve devamında dünyanın belli başlı büyük şehirleri sırayla kendi 11 Eylül’ünü yaşamaya başladı: Londra, Paris, İstanbul, Madrid, Barcelona,… Tren istasyonun karşı tarafında şehrin en büyük yeşil alanı Retiro Parkı’nın bir kapısından içeri girmelisiniz. Madrid denize kıyısı olmayan bir şehir, bu park ise şehrin nefes aldığı yer. Her köşesini bir defada yürüyemeyeceğiniz kadar büyük. Haftasonları dolu, Pazarları, tüm şehir işten kurtulmuş parka yığılmışken bu koca parkın ortasındaki toplanma yerinde yüzlerce davulcunun ritimleri, patenciler, bizikletliler, koşanlar, hafta içi kimse yokken Latin amerikalı park çalışanlarının tekerlekli araçlarına sıkıştırdıkları radyodan ülkelerini özlemle düşündüklerini hissettiren bir latin melodisi ile son derece renkli bir yer. Ayrıca modern santa müzesi Arte Sofia’nın bir uzantısı Kristal Saray da parkın içinde, yine modern sanata ayrılmış bir başka mekan.