İşte hayatta unutulmayacak anlardan biri. Manaus havaalanındayız, 2. Terminal’den içeri giriyorum, burası yolcu uçaklarının kalktığı değil, daha çok ufak uçakların ofislerinin bulunduğu terminal. Sıra sıra dizilmiş hava taksi ofisleri. Amazonlar öylesine büyük ki tekneyle bir kaç saatte gidilebilen bazı yerlere böyle ufak uçaklarla gitmeyi tercih eden bir çok kişi var. Manaus üzerinde ufak bir gezinti yapacağız, pistte ilerleyip havalanıyoruz. Tekneyle altından geçtiğimiz köprü, yürüyerek defalarca her köşesinden gördüğüm Amazon Tiyatrosu, nezih ve zengin semt Ponta Negra, hepsini bu defa kuş bakışı seyrediyorum. Son derece sempatik pilotlarım ‘istersen şimdi bir iniş yapalım’ diyorlar, mutluluktan açık ağzım daha da açılıyor, heyecanla bekliyorum. İnişe başlıyoruz, nehrin üzerinde alçalıyoruz, sağa dönüyoruz, sağa eğimli bir açıyla alçaldıkça alçalıyoruz ve ve iniş yaptık, hem de suyun üzerine. Bu tip uçaklar, Cessna 208 Caravan Amphibian, hem karaya hem de suya iniş yapabilecek şekilde dizayn edilmiş. Kapıyı açıyor pilot, denizin üzerinden gelen esinti içeriyi dolduruyor, dışarı çıkıyoruz, suyun üzerindeyiz. Burası 3 nehrin buluştuğu yer, 'suların buluşması’ tam tercümesi: Siyah nehir ve kum renkli Solimões nehri bu noktada buluşuyorlar ve yaklaşık 6 km kadar birbirlerine karışmadan yan yana akıyorlar. Suyun bir tarafı siyah, bir tarafı beyaz. Birbirlerine karışmamalarının nedeni hem aktıkları hız hem de suyun sıcaklığı.