Şaman, Kolomb öncesi antik kabilelerde çok önemli bir figür.
Şamanların gücü başka varlıklara dönüşebilmelerinden ve bu varlıkların özelliklerine sahip olabilmelerinden kaynaklanıyordu: uçma kabiliyeti, keskin bakış, güç, cesaret. Tabi ki gözle görünür şekilde yapabiliyor olamazlardı, bir trans halinde başka bir diyara gidiyor, uçuyor olabilirlerdi. Bu hayvanlardan biri yarasaydı. Bu parçalardan şamanların yüzlerine taktıkları bazı takı ve maskelerle kendilerine yarasa görünümü verdiklerini anlıyoruz. Kuş figürüne bu kadar sıklıkla rastlanmasının şamanizmde bir anlamı olmalı, kartallar, papağanlar, ya da diğer başka türlerdeki kuşlar. Şamanların kuşlarla özdeşleştirilmesinin bir nedeni olmalı. Halüsinasyona benzer deneyimlerinde, doğa üzeri bir dünyaya ‘gittikleri’ bu anlarda sanki ruhları bedenlerinden ayrılıyordu, havaya kalkıyor ve uçmaya başlıyordu.
Bir Muisca rahibi İspanyollara neredeyse kuzeydeki Santa Marta’ya kadar uçup olduğu yere geri döndüğünü söylemişti.Düşünen insan/meditasyon yapan insan: Bu figürlerde iki tip oturma şekli görüyoruz, biri banka benzer bir tahtanın üzerinde, diğeri ise sepet pozisyonu denilen yerde oturmuş dizlerini bükmüş ve elleriyle ile kıvrılmış dizlerini sarmış insan tipi. Düşünen, başka bir gerçeklik boyutuna giden insanı sembolize eden figürler.Kabile reisleri: Kolomb öncesi bu topraklarda yaşıyor olan topluluklar devlet kurmamış ama toplumsal hiyerarşinin var olduğu topluluklar. Kabile reisi figürü sıkça karşımıza çıkıyor. Kabile reisinin ve diğer soylu insanların güneşten gelen kişiler olduğuna, ya da jaguar gibi güçlü varlıklar olduklarına inanılırdı. Bazı topluluklarda yüzlerine bakmak bile yasaktı, ayakları yere değmemeliydi, her zaman yukarıda olacak şekilde taşınmalıydılar. Birçok eşlerinin ve hizmetçilerinin olması normaldi. Altın ve diğer metallerden yapılan takılar taşırdılar. Öldüklerinde bedenleri mumyalanırdı ve bedenleri geniş tabutlara konulurdu.