Provence Kasabaları: Marquis de Sade’dan Albert Camus’ua

Fransa’nın dağ köyleri deyince aklınıza ilk ne geliyor? Russel Crowe’un Marion Cotillard ile birlikte oynadığı “A Good Year” filmi mi? Belki de ünlü yazar Alber Camus’nun bir araba kazasında hayatını kaybettiği Villeblein bölgesi? Kimilerinin aklına ise sadizm kavramı ile özdeşleşmiş Marquis de Sade’ın Lacoste’daki şatosu geliyor belki de. Umarım bu son iki anekdotla aklınızdaki şeker ve fotoğraf karesi gibi Provence kasabalarına karanlık düşürmedim. Aix-en-Provence’dan başlayan araba yolculuğumuz neredeyse 20 dakikada bir hem görsel olarak hem de ilişkili olduğu anekdotlarla sizi etkileyecek küçük bir kasabada duraklayarak devam ediyor. İlk durak Lourmarin. Henüz tepelere çıkmadan vardığımız bu kasaba özellikle meydanıyla oldukça cezbedici. İnsanı şarap eşliğinde uzun bir öğle yemeğine davet eden türden. Bir sonraki durak ise A Good Year filminin de bir bölümünün çekilmiş olduğu Bonnieux. Uzaktan Bonnieux’nun görüntüsü kafanızda canlandırdığınız Fransa dağ kasabası karesine karşılık gelen türden. Benim de daha önce iki gece geçirdiğim bu kasaba bu rotanın en çok tercih edilen konaklamalı duraklarından. Bir sonraki durağımız ise Marquis de Sade’ın şatosunun da olduğu Lacoste. Şato yıllar önce ünlü Fransız modacı Pierre Cardin tarafından satın alınıp restore ediliyor. Sadece dıştan harabe olarak görebileceğiniz bu şatonun Pierre Cardin tarafından satın alınması, bölgedeki fiyatları yukarı çektiği ve kısmen bölge ruhunu da değiştirdiği için yerel halkın tepkisini çekmiş. Bazı Amerikalı sanat okullarının yurtdışında okuma programlarına da ev sahipliği yapan Lacoste sonrası durağımız kiremit renginin hakimiyeti altında tüm diğer Provence kasabalarından farklı duran Roussillon. Roussillon’da enteresan bir şekilde kendinizi Amerikanın kayalıklarıyla ünlü ulusal parklarından birisinde gibi hissediyorsunuz. Provence’ın genelinden çok farklı bir dokusu var. Roussillon bu rotadaki son durağımız oluyor – Aix-en-Provence’a dönüş yolunda o yokuş yollarda bir çok bisikletliyi de görüyoruz. Neredeyse arabaların zor çıktığı bu parkurda bisikletlilere hayran olmamak değil. Hemen not edeyim ki ünlü bisiklet yarışı Tour de France’ın değişen parkuru bazen Provence’ın bu dağ yollarından da geçiyor.